7.12.09

For My B.B.B

Zormuş be.. Başlayamadım saatlerdir, günlerdir, haftalardır.. Bir harfini bile silmeden yazmak var bu yazıyı ama.. Ama ellerim titriyor sanki.. Yanlış cümlelerden, imla hatalarından, büyük ünlü uyumuna uymayan kelimeleri kullanmaktan korkuyorum.. Cümlenin, öğelerine ayrılırken aslında ayrılamayacağını anlamasından korkuyorum.. Bu yazının asla bitmeyeceğinden, çünkü korkularımın hepsinin, senin olmadığın zaman dilimlerine ait olduğunu anladığım andan beri korkuyorum..

Aristo’nun “Dostluk bir ruhun iki ayrı bedende yaşamasıdır” derken, O’nun haklı çıkacağından korkuyorum ve giderken serçe parmağımı, sol dirseğimi, gözbebeklerimi, beynimin en çok çalışan, kalbimin en hızlı atan hücrelerini de alıp götürmenden korkuyorum.

Başka konuşacak kimsem olmadığından değil, sessizliğimi paylaşamayacağımı bildiğim için korkuyorum..Konuşmak zorunda olmadan, gözlerimi kaçırmadan, salt ben olarak, en çirkin halimle, en gerçek yüzümle, en mahrem sırlarımla, bazen de zavallılığımla baş başa kalmaktan korkuyorum..

Aklıma geldiğin anlarda, içim katılmasın diye bir şeyler yapmayı düşünüyorum, ama o anlarda aslında sadece bir kavanoz Nutella bulamamaktan, sabahları krep yapamamaktan, sinemaya giderken yılan jelibonlardan alamamaktan, bir kadeh rakının yanına koymak için saatlerce balık ayıklayamamaktan ve patlamış mısırlarımızı fazla tuzlayamamaktan korkuyorum..

Güzel bir filmi ikinci kez seninle izlerken dialogları tekrarlayamamaktan, o en sevdiğim sahneyi sırası gelmeden anlatamamaktan, aklıma geldiğinde ditektif diye bağıramamaktan, kendimi seninleyken olduğu gibi bir daha julia roberts gibi hissedememekten, sadece seninle kurduğumuz romantik-komedi dünyamızın dramatik bir filme dönüşmesinden korkuyorum..

Sadece alkışlandığım zamanlarda değil de; dünyanın üstüme geldiği anlarda da koluma girememenden korkuyorum, teklifsiz kefilini bulamamaktan korkuyorum günahlarımın ve yegane şahidini ve senin tarafından kalabalıkken övülüp yalnızken sövülemeyeceğimden korkuyorum, en derin yaralarımı sana bir daha kanatamamaktan..

Daha ben kendimi tam sevememişken beni karşılıksız seven, tanıyamamışken beni benden iyi tanıyan birinin varlığına inanamamaktan, bu kadar farklı olup da bu kadar aynı hissedememekten korkuyorum..

İhtiyaç duyduğumda müşfik kollarına atılamamaktan, göğsüne saklanamamaktan, bitkin başımı sana yaslayamamaktan, kanayan ruhuma merhem olamamandan korkuyorum.. Nedenlerini bilsen de ağlamam bitene kadar bekleyen anlayışlı, titreyen sesimi ve anlaşılamayan cümlelerimi dinleyecek kadar sabırlı, acımın tamamını yük edinebilecek kadar cömert birini bulamamaktan korkuyorum.. Ve ben ağladığım zaman, gözlerinden yaş gelebilecek başka kimsem olmadığından, gözyaşlarımda boğulmaktan korkuyorum..

En çokta sana, seni ne kadar çok sevdiğimi bir daha gösterememekten, hayatımda çok büyük bir şey olduğun için teşekkür edememekten korkuyorum..

Seni çok seviyorum be!.. Git de gel hemen..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder