20.10.11

N'olur

Zaman. Aynı değil tarihinden başka. Gerçeklikler alemine davet edilme zamanı şimdi.
Olan biten herşeyle beraber, yaşadığım, yaşamadığım ve algıladığım, yolunu izlediğim arkandan. Bu tarihte tekrar aşağıya iniyorum o derin kuyudan.
İsmini bilmediğim kitaplar okumuşum ve yerini bilmediğim topraklarda sürmüşüm kraliyetinin izini. Gerçek çarptı suratıma, kırbaçladı beni. Elimde tutarken benim diyerek sarıldığım hiçbir şey benim değilmiş yine.
Nazım Hikmet yazdı Can Yücel yazdı ben okudum ve sarıya bıraktım herşeyi.
Saklanacak yer olmadı hiçbir zaman. Duramadım, susamadım çoğu zaman ve apaçık ortadayım yine. Nehirler ve denizler taşıyor içimde hiç olmadığı kadar hem de.
Susturuyor beni hep aynı anlarda, aynı günlerde. Seçilmişlik hissi, ama en fazla senin kadar buradayım ve en az senin kadar orada. Yetmek için köklerime.
Orada olmayı değil de burada olmanı diledim hep.
Keşkelerimin üzeri küflü. Vicdanım boğazıma sarılıyor. Yine de umudum ayakta hep, vazgeçmeyi düşünmedim ki hiç. Herşeye rağmen diyorum kalkanlarımın arkasından hayata
ne kadar yüksek çıkıyor sesim ve ne kadar çıkamıyor.
Fark ettim ki hep kendim için söylüyorum. Hayat bana bunu yaptırdı vedasız yokoluşunun ardından ve öğrendiğim en iyi şey olduğunu düşünürken ben, zamanı geldi yine ve bağıra çağıra. Ne küstahlık!
Gidişinle hıçkırırken aslında kendime ağlıyordum. Ne bencillik!
Her şeye rağmen, didiklediğim hatalarımla buradayım. Kapıyı aralık bırak n'olur.
Ellerinin dokunduğu herşeyi hatırlıyorum ben. Unuttuklarım senin dokunamadıkların.
İzin ver bana ki, aklımın uykusu artık canavarlar yaratmasın baba.